Antalya Hipnoz & Hipnoterapi
Antalya Psikiyatri, Psikoterapi ve Danışma Merkezi
Psikiyatrist - Psikoterapist
Uzm.Dr. Emine Filiz ULUHAN
0242 311 44 33
 

İNANÇ VE DAVRANIŞ DÖNGÜSÜ


 

Davranışların büyük bir kısmı bilinçsiz ve otomatiktir. Otomatik davranış döngüsünde zihin, önceki durumlarla yeni durum arasında en iyi eşleştirmeyi yaparak, yeni durumda verilecek tepkiyi, önceki tepkilerden en çok benzeyeni temel alarak gerçekleştirmektedir.

Zihnin bu işleyiş tarzı, aynı şeylerle defalarca karşılaşıldığında  zaman kazandırmakta, yeniden düşünmekten kurtarmaktadır.

Bu döngü sabah yataktan kalkış, banyo, duş, tuvalet, makyaj, giyinme, arabanın anahtarlarını, çantanı, cüzdanını alma, kapıyı kilitleme gibi rutin birçok olayı bize hiç düşünmeden yaptırmaktayken, uygun olmayan birçok davranışa da yol açabilmektedir.

Birçok insan fareden nedensiz olarak korkmaktadır. İleri aşamada herhangi bir tıkırtı, karanlık bir ortam bile fare korkusunu tetikleyebilmekte, kişide panik yaratabilmektedir. Bu tür davranışlarda yanlış davranış döngüsünden kaynaklanmaktadır.

Uyarıcı- hatıralar (geri alım) -tepki- eylem- bitiş- değerlendirme- pekiştirme halkası davranış döngüsünün temelini ve terapideki tedavi süren ve kırılma noktalarını açıklamaktadır.

Uyarıcı faktör fare korkusunda ufak bir tıkırtı veya bir görüntü, bir tad gibi herhangi bir imajın yarattığı olumlu veya olumsuz hisler olabilir. *Bir dondurma görüntüsü veya tadı bizi yıllar önceki çok güzel bir tatile, çocukluğumuzun en güzel günlerine götürebilirken, dondurma ikram edilerek tacize uğrayan bir çocuk, erişkinlik döneminde aynı uyarıcı ile panik tablosu yaşayabilir.*

Her uyarıcı benzer hatıraların ortaya çıkmasını sağlayan süreci başlatmaktadır. Bu anılar genelde nötr olmakla birlikte bazen iyi, bazen de kötü davranış kalıplarının temelini oluşturmaktadır.

İnsan zihni farklı durumlar arasındaki benzerlikleri bulup eşleştirmekte çok başarılıdır. Bu durum insanın en güçlü taraflarından biri olduğu kadar en zayıf yanını da oluşturmaktadır.

Fareden korkan ve panik yaşayan bir kişiyi örnek alırsak, fareden korkan kişi onlarla ilgili bir kısım bilgiye sahiptir. Bilinçaltında kayıtlı küçük bir fare tıkırtı sesi, binlerce ses ile taranıp eşlendirildiğinde fareyle arasında ufacık bir bağlantı bulunduğunda tetiklenmekte, kişide tehlike, tehdit algısı oluşturmaktadır.

Kişi eylem olarak tehditten uzaklaşmak için farkında olmadan kendini panik halinde odadan dışarıya atmaktadır. Bu panik tepki, bir müddet sonra bilinçli düşünmeyle utanma ve acı hisleri verebilmektedir.

Bir noktada kişinin dikkatini çeken bilinçli zihin, ne yaptığını fark eder. Olayın anlamsızlığını kavrar. Hiçbir tehlike olmadığını anlar ve olayı sonlandırır.

Bu noktada kişi olayı değerlendirir. Kalbi çarpmakta, göğsü sıkışmakta, nefes alamamaktadır. Titremesini gören diğer insanlardan utanmaktadır. Sonra aptalca davrandığı ve çığlıklar içinde koşuşturduğu başka zamanları hatırlar. Bu durum fenalık hislerini daha da kuvvetlendirir.

Pekiştirme noktasında, kişi söz konusu olan bilinçaltı duruma kendi öğrenme sürecini de kattığında döngü tamamlanmış olur. Bilinçaltının mantıksal işleyişi kusursuzdur. Örneklersek, zamanında fareyle ilgili bir belirtiye kişi panik reaksiyon göstermişti. Bir tıkırtı sesi buna sebep olmuştu. Kişi panikle hızlıca odayı terk etmiş, odayı terk ettiğinde kendini daha iyi hissetmişti. Sürecin böyle işlediğini gören bilinçaltı, o sesi her duyduğunda kişiyi panikle oda dışına yönlendirecektir. Bu tepki kesin doğru ve kusursuz bir davranışı olarak hafızada depolanır. Ama zaman içinde kişiyi tehlikelerden uzaklaştırmakla yükümlü bilinçaltı, fareyi konu dışı bırakarak yanlış bağlantı kurmaktadır. Sonuçta kişi artık, kendi tepkisine tepki göstermektedir.

Döngünüzü kırınız: Bir zincir, sadece zayıf halkası kadar güçlüdür. (Herhangi bir halka koptuğunda döngü de kırılmış olur.)

Zincirin herhangi bir halkasının kopmasında ne kadar uzun zamandır var olduğunun, nereden geldiğinin hiç önemi yoktur. Kendini besleyen, beslendikçe azgınlaşan bu döngünün bir halkadan bir kez kırılması yeterlidir.

Hipnoterapinin temel hedefi budur. Zincirlerinizi hipnoterapi ile kırın.

Hipnoterapide ilk adım, döngünün çalışma yapısını anlamaktır.

Herkes için birbirinden çok farklı olabilen özel tetikleyici durumların saptanması ve tetikleyici duruma özgü çözüm şeklinin her aşamada tam olarak uygulanması terapistinizin yetenek ve bilgisiyle doğru orantılıdır. Hipnoterapi apayrı bir sanattır. Hipnoz veterapi sanatının tıp bilgisiyle yoğrulması en iyi neticeyi verecektir.

Döngünün nasıl çalıştığını anlayıp değerlendirmek için, yeterli zaman terapist tarafından mutlaka ayrılmalıdır. Terapi süreci hiçbir zaman aceleye getirilmemelidir. Döngünün her aşamasında, danışanın ne yaptığını öğrenmek, döngüyü başlatan ve durduran şeyin ne olduğunu tam olarak saptamak çok önemlidir.

Bu saptamalar yapıldıktan sonra terapist, döngünün hangi aşamasına nasıl müdahale edeceğini tasarlar. Halkanın birinin engellenmesi sonrasındaki döngüyü kırabilir. Engellenen aşama sayısı ne kadar çok olursa ve çok halkaya ulaşabilinirse o kadar iyi netice alınır.

Döngülerde genellikle kuvvetlendirilmiş bir tetikleyici vardır ve bu tetikleyicinin hedef alınması terapinin özüdür. Prensipte danışana bu durumu yeniden çerçevelemesi öğretilir. Buradaki amaç uyarıcının anlamını değiştirmektir. Döngüdeki her aşama, müdahale için kendi fırsatlarını sunmaktadır.

Terapistinizle yanlış inanç ve davranış döngünüzü kırabilirsiniz.