Antalya Hipnoz & Hipnoterapi
Antalya Psikiyatri, Psikoterapi ve Danışma Merkezi
Psikiyatrist - Psikoterapist
Uzm.Dr. Emine Filiz ULUHAN
0242 311 44 33
 

BİLİNÇLİ ZİHİN – BİLİNÇDIŞI ZİHİN


 

Analitik ve bilgili olan bilinçli zihin beynin sol yarısında, metaforik ve yaratıcı olan bilinçsiz zihinse beynin sağ yarısında bulunur.

Bilinçlilik kelime anlamı olarak farkındalık, farkında olmak demektir. Bir şeyin farkında olanın bilinci yerinde demektir. Farkındalık da beş duyumuz vasıtasıyla sağlanır.

Farkındalık olgusu verilen bilgiden en iyi şekilde yararlanmak için bilgiyi parçalara ayırır, analiz eder, karşılaştırır ve değerlendirir. Bilinçli zihin bu süreçteki bilgiyi daha sonra kullanmak üzere saklar.

Psikoterapistlerin, hipnoterapistlerin yararlandığı zihin ise içgüdü ve sezgilerin hakim olduğu bilinçsiz zihindir. Bu zihin hem inanılmaz zekâ ve akıl gücüyle en büyük yardımcı hem de korku, bencillik, yalan, hırsızlık gibi ilkel dürtüleri barındırdığı için en büyük düşmandır.

Bilinçsiz zihnin kaynağı omurilikteki sinir ağı ve beyinde gizli tutulan geçmiş anı ve izlenimlerdir. Bilinçsiz zihin kalp, dolaşım sistemi, sindirim ve üreme gibi istem dışı otonom hareketleri de kontrol etmektedir. Bunun dışında tüm hücrelerin denetimi, otomatik alışkanlık ve huy, karakter özellikleri ve tüm sağlık durumu da bilinçsiz zihin tarafından kontrol ve takip edilmektedir.

Bilinçsiz zihin, bilinçli zihni kontrol altına almaya göre planlanmıştır. Fakat bu işlev kolaylıkla gerçekleşmez. Ne zaman bilinçsiz zihin, bilinçli zihni kontrol altına alsa, kişide bir çatışma hali yaratır. Bilinçli zihin uykuya geçerek bilinçsiz zihne izin verdiğinde, bilinçsiz zihin tüm gücüyle sorun giderici ve yaratıcı bir deha haline gelir.

Bilinçsiz zihin temel olarak hedeflere yöneltici güce sahiptir. Bununla birlikte bilinçsiz zihin tüm hipnotik telkinleri önyargısız ve eleştirmeden zararsız olarak algılar ve etki etmelerine izin verir. İşte bu nedenle hipnoz-hipnoterapi apayrı bir uzmanlık işi olup, profesyonel ellerde çok dikkatlice yapılmalıdır.

Bilinçsiz zihin bilinçli zihnimizden daha zeki, daha güçlü, daha baskın olup, hayalle gerçek arasındaki farkı değerlendiremez. Hiçbir güç, bilinçsiz zihnin gücünü bastıramaz.

Aslında tek ama birbirinden farklı iki özelliğe ve farklı güçlere sahip zihin, tıbben bilinç ve bilinçaltı uyanık ve uyuyan zihin, nesnel ve öznel zihin, yüzeydeki ben ve derindeki ben, istemli zihin ve istemsiz zihin gibi isimlerle ikiye ayrılmaktadır.

Bilinçdışı iyi ya da kötü, her türlü tohumu yeşerten bir toprak gibidir. Bu toprakta gül de yetişebilir, diken de. Nasıl bir turunç fidanından portakal, limon, greyfurt aşılanabiliyorsa, sadece acı turunç olarak kalabildiği gibi.

Bilinçdışı zihin, hafıza bankasıdır. Yaşanan her olay bilinçaltında bir simge, sembol olarak yatmaktadır. Hipnoz altında normal şartlara göre bu hafıza bankasının daha büyük bölümüne ulaşabiliriz.

Bilinçaltımız davranışlarımız üzerinde büyük etkiye sahiptir. Çeşitli durumlara karşı verdiğimiz sevgi, korku, heyecan veya güven gibi reaksiyonlar ve her türlü duygular bilinçaltında saklanır ve otomatik olarak yönlendirilir. Eğer kendimizi olumsuz, negatif düşüncelerle programlamışsak, karar ve davranışlarımız da buna uygun olarak hoş olmayacaktır.

Bilinçaltı bizim yaratıcı, artistik, imajinasyon merkezimizdir. Rüyalarımızda yarattığımız inanılmaz senaryolar bilinçaltımızın eseridir. Bilinçaltımızın bu yaratıcı senaryo zenginliği bazen olumlu, bazen olumsuz tecrübeler yaratmamıza neden olmaktadır. Başaracağımıza inanıyorsak, bilinçaltımızda bir takım olumlu senaryolar düzenleriz ve bunlar kendilerini başarılı davranışlar şeklinde gerçeğe dönüştürürler.

Bilinmesi gereken temel nokta bilinçaltımızın iyi ya da kötü, mantıklı ya da mantıksız herhangi bir fikri kabul ederek onu uygulamaya geçireceğidir. Bu özellik olumsuz yönde uygulandığında başarısızlık, hayal kırıklığı, mutsuzluk kaynağı olabilirken, düşünce alışkanlıklarımız yapıcı ve uyumlu olursa sağlık, mutluluk, başarı ve zenginlik getirmektedir.

Bilinçaltı hedeflere yönlendiren büyük enerji kaynağıdır.

Bilinçaltı, bilinçli zihinde inanılan ve kendine iletilen her şeyi filtre etmeden içeri kabul eder. Bunlar üzerinde akıl yürütmez, tersine bir yorumda bulunmaz.

Düşüncelerin iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış, mantıklı ya da mantıksız, etik ya da değil, ahlaka uygun ya da uygun olmamasıyla ilgilenmez. Yalnızca düşünce ve önerilerin yapısına göre karşılık verir.

Bilinçli zihin akıl yürütme yeteneğine sahiptir. Eğitim, gözlem ve deneyimlerimizden yararlanır. Bilinçdışı ise beş duyudan alınan bilgilerden bağımsız sezgisel çalışır. Bilinçdışının en duyarlı, hassas, alıcı çalıştığı anlar, duyuların askıya alındığı, kullanılmadığı zamanlardır. Bu durumlar da uyku ve hipnoz halleridir.

Bilinçaltınız sizinle tartışmaya girmez. Yaşadığınız her şey, inanarak bilinçaltına soktuğunuz düşüncelere dayanmaktadır.

Zamanında bilinçaltına verilen yanlış düşünceler korku, kaygı, yıkıcı düşünceler, güvensizlik, mutsuzluk, motivasyon eksikliği gibi olumsuz, yıpratıcı durumlarla geri dönmektedir. Bunun tek çözümü bilinçaltının gücünü fark ederek mutluluk, sağlık, başarı, motivasyon, huzur, sevgi komutlarını ona verebilmektir. Hipnoz, hipnoterapi, psikoterapi bunu kolaylaştırmakta, iç gücünüze bu yetiyi kazandırmaktadır.


Şunu bilelim ki;

“ BİLİNÇALTIMIZ FİKİRLERE BOYUN EĞER”

“ BİZ, GERÇEKTEN, BİLİNÇALTI SEVİYEDE KİM OLDUĞUMUZA İNANMIŞSAK OYUZ”

Bebekliğimizden beri  verilen;

  • Yapamazsın
  • Senden bir halt olmaz
  • Sen adam olmazsın
  • Sen okumazsın
  • Sen de şans yok
  • Yapamayacaksın
  • Yapmamalısın
  • Bunun yararı yok
  • Bundan fayda gelmez
  • Her şey kötüye gidiyor
  • Her şey kötüye gidecek
  • Kimsenin umurunda değilim, değilsin
  • Hayat çekilmez
  • Aşık olmak aptallıktır
  • Kazanacağını sanma
  • Bunun için yaşın geçti
  • Kimseye güvenme
  • Sen kilo veremezsin
  • Kim yapmış da sen yapacaksın
  • Bunun altından kalkamazsın
  • Sen aptalsın
  • Sen korkaksın
  • gibi imajlar zaman içinde davranış modelleri haline gelerek, kişisel ve sosyal yaşamda başarısızlığa neden olmaktadır.

    İŞTE HİPNOZ, BİLİNÇALTININ TÜM ÖZELLİKLERİNİ KULLANIP, SAĞ BEYNİ ÖNE ÇIKARARAK  OLUMSUZ ŞARTLANMALARDAN KURTARMA SANATIDIR.

    Bilinçaltı sürekli olarak öğrenmekte, davranışları yeniden programlamakta, belli davranış kalıplarının etkilerini kendi lehine çevirmeye çalışmaktadır. Bilinçli seviyede alıcı olur, değişim ve gelişimi reddetmezsek yeni davranış kalıpları geliştirebilir ve her türlü sorunun üstesinden gelebiliriz.